Günde 5 kadının erkek egemen şiddet neticesinde öldürüldüğü ülkede Nene Hatun edebiyatıyla, "ah Atam, bizlere seçme ve seçilme hakkını tanımıştı, ne mübarek bir erkekti" dövünmeleriyle kadın hakları savunulmaz. Çok merak eden İstanbul'da yapılan uluslararası kadın hakları kongresinden sonra kapatılan Türk Kadınlar Birliği tarihini ve kovuşturmaya tabi tutulan Nezihe Hanım gibi feministlerin hayatını araştırsın.
Politikacıların kadın erkek eşitliğine inanmadığını açıkça söylediği, kadının en önemli görevinin annelik ve ev kadınlığı ile sınırlandırıldığı, kadın olmanın yalnızca biyolojik rollerle kutsanıp "Allah'ın erkeğe emaneti" olmakla aşağılandığı bir zihniyetten çok şey beklememek lazım.
Kadınlar kendi göbeğini kendisi kesmediği sürece, ne kadından ne de erkekten bir halt olmaz.
Kendi tuzları kuru olduğu için mağdur kadınları umursamayan kadınlar için özel bir cehennem var.
Ne kadar az devlet, o kadar çok insan!
#5AralıkDünyaKadınHaklarıGünü