8 Kasım 2020 Pazar
Faşist misiniz yoksa gizli faşist mi?
Ne demokrasi kazandı ne faşizm kaybetti. Hala sağcı/muhafazakar popülist liderlere oy veren ve gelecekte de verecek ciddi bir kitle var. Kapitalizm, yarattığı sorunları demokrasinin sorunlarıymış gibi önümüze sürüp, demokrasi içinde üç beş sağduyulu insana çözdürmeye çalışıyor.
ABD başkanlık seçiminde katılım %65 civarında oldu diye seviniyorlar. Bizde %90'dan az katılım olmuyor da ne oluyor? Elimizdeki demokrasi anlayışıyla bu işler yürümüyor. Onmilyonlarca insanı birkaç yılda bir sandık başına taşıyıp dünyanın sorunlarını çözmek mümkün görünmüyor.Yeni bir demokrasi okumasına ihtiyaç olduğu ortada. Daha da önemlisi yaşadığımız çağın sorunlarının, çevre kirliliğinden mülteciliğe, salgın hastalıklardan su krizine, gıda krizinden iklim sorununa kadar tüm sorunların asıl kaynağını görmeye ihtiyacımız var.
Gezegen insanlığın yükünü taşıyamıyor. İnsanlık da insan olmanın yükünü. Dünyayı beş aile yönetiyor saçmalığına girmeyeceğim lakin ayrıcalıklı sınıflar ve siyasetini bu ayrıcalıklı sınıflar üzerine inşa etmiş ülkelerin payını görmeden içi boş sevinçlerle idare etmeyelim derim. Evinde köleleri olan başkan Lincoln "demokrasi halk adına, halkın, kendisini yönetmesi"dir der. Bu durumda evinde köleleri olan ve demokrasinin herkese açık bir hak değil, bunu hakedenlerin yararlanacağı bir ayrıcalık olduğunu söyleyen Alkibiades ondan daha tutarlı ve ahlaklıdır.
Tamımlarımız zihnimizin içeriklerini düzenler, zihnimizin içerikleri de duygularımızı. Kararlarımızı aklımızla değil duygularımızla alırız. Akımız da aldığımız kararın nedenini açıklayan bir araçtan ibarettir. Doğru tanım için doğru soruyu soralım: demokrasi nedir?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder