Valide Sultan, yaprak düştüğü için günde dört kez yıkadığı bahçeyi belki toz değmiştir diye beşinci kez yıkarken ufak bir kaza geçirmiş ve el bileğinin üzerine düşüp incitmiş. Neyse ki kırık, çıkık, çatlak yok. Bilekten çok gurur incinmiş durumda.
Kazayı ufak bir ağrı ve evlatlardan gelen "bir dahaki sefere sandalye tepesinde kornişlerin tozunu alırken de aynı performansı bekliyoruz" minvalli destekten uzak sözün yarattığı sessizlikle atlatmış durumda.
Buraya kadarki kısım her yurdum evladının anne ve babasında görebileceği tipik "bana bir şey" olmaz cümlesinin arkasına saklanan yaşlanmadığını kendine ispat hali. Benim açımdan güzel olan kısmı, olayın birinci dereceden görgü tanığı ve müdahili olan babamın, annemi ne kadar sevdiği ve değer verdiğini kendi benciliği içinde ifade ettiği "beni çok korkuttun. Bir daha böyle tehlikeli işler yapma. Benden önce de öleyim deme." cümlesi oldu.
Buradan da anlıyoruz ki baba-kız birbirimize sandığımdan çok daha fazla benziyoruz. Mesela ben de sevgimi "gerisıkalı" diyerek göstermeyi tercih ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder