14 Temmuz 2017 Cuma

Kişisel gelişirken cüzdanı kaptırmak..

İnanç eksikliğinin yarattığı boşluğu "modern din"lerle doldurmaya çalışan bir okuyucu tipi türedi. Bunlar daha çok sosyal medya üzerinden takip ettikleri karizmatik (!) tiplerin bir cümlelik hap örgütleri ile kişisel gelişim zırvaları ile hayatlarını anlamlandırmaya çalışıyorlar. Kendilerini eğitimli, aydın, ilerici ya da modern zannettiği için de geleneksel İslam yerine Elif Şafak ve Gülben Ergen'in gibilerin sulandırdığı Mevlevilik, Moda ya da Kıbrıs Şehitlerin'de açılmış yoga stüdyolarında yarım yamalak Budizm ya da artık meşrepleri ve bütçeleri neye izin veriyorsa oradan beslendikleri spiritüel işlere oluk oluk para akıtıyorlar. Fincanı 200 liralık kahve falı konusuna hiç girmiyorum, bildiğin gerzeklik.

"Elif Gibi Sevmek", "Allah De Ötesini Bırak", "Yol" gibi alengirli ve iddialı adlarla basılan ve satış rakamları milyonları bulan kitapları, seansı 1000 liralarla ifade edilen mucizevi (!) terapi yöntemleri, Instagram v.b. sosyal medya hesaplarında yüzbinlerce zevzek ve sulu kafa takipçisi olan bu sahtekarların tek bir ortak yönü var: birdenbire elde ettikleri servet ve o servetleri sayesinde elde ettikleri süper lüks hayat. Üstelik bu zengin ve görkemli hayat, takipçileri ya da müritlerine verdikleri tevazu, azla yetinme, vakar, sakinlik, huzur gibi ucuz öğütleriyle tezat oluşturuyor. Mesela Allah Diyip Ötesini bırakan abi ilk önce arabayı sonra karısını değiştirmişti. Kapışan Aşkım, kurumsal firmalara 40 dakikası 20.000 $'a stand-up gösteriler yapıyor.  Son magazin örneği O'Hara Metin bey de, hiçbir tıbbi yeterliliği olmadığı halde yaptığı iddia edilen "pseudo-science" işlerle elde ettiği serveti orta sınıf her Türk erkeğine servis edilmiş Adriana bacımla Bodrum'da eziyor.

Bir şeye inanmak istiyorsanız Tanrı'ya inanın; birisinin yol göstericiliğine ihtiyacınız varsa o dinin peygamberi de vardır, ermişleri de... Üzgünüm, kolay dindarlık olmaz. Insanlar Instagramda okudukları cümlelerle gelişmez. Kimse size, sizden bir şey almadan bir şey vermez. "İki rekat namaz kıl", "çocuk esirgeme kurumunda gönüllü anne ol" ya da "doğa derneğinin ağaç dikme etkinliğine katıl" desen burun kıvıracak kişiler en ucuz yoldan uhrevi kimliklere bürünmek istiyor. Ama olmuyor.
Bana gelince, "ulan Metin Hara bile milyon satan kitaplar yazabiliyorsa, ben de yazarım, sevgili Orta Dünya halkları" diyorum. Okursunuz, değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder