Necip halkımız her zamanki gibi orman yangınları ve siyanürle altın arama konularında son derece duyarlı, son derece tatlış bir heyecanla/hezeyanla daha yangınların soğutma çalışmaları başlamadan ağaçlandırma seferberliğine başlayıp change.org'da imza kampanyası açmış. -çevre duyarlılığı ve hayvan hakları gibi konular nispeten daha apolitik alanlardır. Dolayısıyla iktidara karşı gelmiyormuş gibi iktidara karşı gelmeye, siyanüre, radyasyona dokunmadan muhaliflik yapmaya imkân verir. Muahlifliğin en yeşil tonudur ki sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.-
Lakin necip halkımızın çoğunlukla düştüğü akıl yerine duyguyla düşünmek, eyleme geçmeden önce bir bilene danışmak yerine zaten sosyal medya sayesinde her şeyi biliyor olmak hastalığı bir kere daha kendisini gösterdi. Mesela yangın alanları, bilhassa da ağırlıklı olarak kızıl çam gibi ağaçlardan oluşan orman alanları 5 yıl boyunca koruma altına alınıp müdahale edilmediğinde kendini yeniliyor. Yani doğa, insan müdahalesine gerek kalmadan kendisini yeniliyor. Çünkü orman denen yaşam formu sadece ağaçların yan yana gelmesinden ibaret değil; ağacın dalındaki kuştan içini kemiren kurda, kökündeki mantardan kovuğundaki sincaba kadar uzanan geniş bir evrendir. Siz yapay bir ağaçlandırma seferberliği düzenlediğinizde genellikle homojen bir bitki örtüsünü döşeyip gidersiniz ama bu yapay fidan örtüsü çoğunlukla verimli olmaz. Nereden mi biliyorum? Katıldığım bir sürü ağaçlandırma çalışmasından sonra sizler gibi ben de ağaçlandırma sahasının akıbetini merak edip sonucun ne olduğunu öğrenmedim. Aranızda diktiği fidanları sulamaya giden var mı? Oysa bu yapay örtü dış bakıma ihtiyaç duyar ve doğa bu ihtiyacı karşılayamaz. Kaldı ki yapay, homojen bitki örtüsünden müteşekkil ormanlar yangın ve ağaç hastalıkları benzeri afetlere karşı çok daha dayanıksızdır. Bu demek değildir ki ağaçlandırma yapmak gereksizdir. Bilakis, bilhassa doğal orman örtüsü olmayan iç Anadolu gibi bölgeler için çok daha elzemdir.
Demen o ki sevgili Orta Dünya halkları, daha külleri soğumamış yangın yerlerine karşı yerine getirilecek en büyük vatanperverlik ağaçlandırma seferberliği değil, bu alanları yangından sonra imara açmayacak iktidarları başa getirmektir. Yani sorunlar her zaman olduğu gibi günübirlik ataklarla değil, bizim pek de yapmadığımız uzun vadeli analitik bakış açılarıyla ele alınmalıdır. Küresel iklim değişikliği birkaç hektar orman alanını, kentlerdeki uygunsuz yapılaşmaları aşan çok daha karmaşık bir konudur.
Biz rahat bırakınca doğa zaten işini hallediyor. Dünya biz yokken de vardı, insan türü yok olduğunda da var olmaya devam edecek. Bırakalım da Entler Saruman'a karşı son yürüyüşlerini gerçekleştirsin.
Dün ofiste tam da bunu anlatmaya çalışırken, fırça yedim.
YanıtlaSilHerşeye Güncelenen Kanunların Bu Tür Doğ Katliamları için Güncellenmesi niye olmaz rantiyenin kiralıklarına kalkan olmak için olsa gerek
YanıtlaSil