Kendine âşık olanlara aldırmayıp, onların aşklarını karşılıksız bırakan çok güzel bir peri kızı (Nymphe) olan Ekho, bir gün ormanda bir avcı görür. Narkissos adındaki bu avcı çok yakışıklıdır. Ekho bu genç avcıya ilk görüşte âşık olur. Ancak Narkissos bu sevgiye karşılık vermeyerek, peri kızının yanından uzaklaşır. Ekho bu durum karşısında günden güne erir, kara sevda ile içine kapanarak ölür. Vücudundan arta kalan kemikleri kayalara, sesi ise bu kayalarda 'eko' dediğimiz yankılara dönüşür.
Olimpos dağında yaşayan tanrılar bu duruma çok kızar ve Narkissos'u cezalandırmaya karar verir. Günlerden bir gün av izindeki Narkissos susamış ve bitkin bir şekilde bir gölün kenarına gelir. Buradan su içmek için eğildiğinde, sudan yansıyan kendi yüzü ve vücudunun güzelliğini görür. O da daha önce fark edemediği bu güzellik karşısında adeta büyülenir. Yerinden kalkamaz, kendine âşık olmuştur. O ana dek kimseyi sevmediği kadar sevmiştir kendi görüntüsünü . Tıpkı Ekho gibi Narkissos da günden güne erimeye başlar ve gölün kıyısında sadece kendini seyrederek ömrünü tüketir. Bir an gelir suda yansıyan görüntüsüne sarılmaya yeltenir. Suya düşüp öldüğü yerde, boynunu suya eğmiş, dünyanın en güzel kokan çiçekleri biter.
Psikanalitik teoride narsistik kişilik ve buna bağlı kişilik bozukluklarının anlatısı da Karaburun bölgesine ait bu Iyonya efsanesinden temellenir.
Her narsist yankısını arar. Nergisleri seviniz.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder