Geleneksel toplumlarda evliliğin kutsanması, modern toplumlarda tüketimin körüklenmesine dönüşünce, eşşek kadar insanlar evlilik teklifleri ve düğün törenlerini deYişik yapmak için olmadık şaklabaklıklara başladılar.
Akıllara durgunluk veren evlilik teklifi ya da orijinal konseptli düğün törenlerine harcanan efor ve zamanı ilişkinin içeriğine harcasalar, belki sosyal medyada haber olmazlar ama mutlu olurlar.
Bir evlilik ve bir boşanma yaşamış birisi olarak, herkesin en az bir kere evlenip, o nalı toynağına taktırması gerektiğine can-ı gönülden inanıyorum. Kötü örnekler var diye kategorik olarak evliliği reddetmek ne kadar anlamsızsa, "herkes evleniyor bir ben evlenemedim" diyerek evliliği hayatın amacı haline getirmek de aynı ölçüde anlamsızdır.
Evliliğin kendisi, tıpkı diğer sosyal kurumlar gibi, kendi başına iyi ya da kendi başına kötü değildir. Bir ilişkiyi başarılı, sağlıklı ya da kalıcı iyilik hali olarak tanımlayacak olan şey, bir nikah salonunda aldığı sosyal-hukuksal onay ya da düğünün kaça mal olduğu değil, tarafların birbirine karşı gösterdiği özen, ilgi, bakım alan ve bakım veren olma sorumluluğunu üstlenme, arkadaşlık etiğine uygun eylemleridir. Yürümeyen ilişkiler arkadaşlık bittiği ya da hiç kurulmadığı için biter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder